Hülaguhan Vuslat S. Kimdir?

Pazar günü doğmuşum. Pazar günü doğulur mu amk.  Bir yaz akşamında resmi tatilde resmen doğdum. Ertesi gün babam koşa koşa hürriyetimi ( kimliğimi) çıkartmış. Kimliğimin rengi mavi.

İnsanlar ayrıştırılmaya kimliklerini çıkartıldığı zaman başlıyor anasını satıyım. Filhakika, ayrıştırılmayı, kadını,erkeği,zengini,fakirini,üzüncü, sevinci, aşkı ilk okula başladığım yıllarda hissettim.

Pazartesi günü hayatımın ilk günüymüş. O yüzden pazartesiyi 2 davadan suçlu gördüm. Bir tatilden sonraki iş günü olduğu için. İki şu hamına koduğum hayatında ilk günüm olduğu için. Genel olarak tek hobim günde üç defa dünyaya küfretmek.

Çok hisli çocukmuşum. Sessiz. Kendi çapında hayalleri olan. 3.sınıfa kadar doğru-dürüst okuma yazmayı sökememiş. Lakin, gazete kipürlerini,tabela yazılarını okuya okuya okumayı söktük. Tabii ki bu tabela okuma olayı bende bağımlılık yaptı. Tabela gördün mü okurum.

İçine kapanık bir çocukmuşum. Konuşmak yerine bir köşeye çekilip kalabalık içinde kendi yalnızlığını yakalayıp insanların yapmacık hallerine,gülücüklerine bakıp bakıp samimi suskunluğuna şükrediyormuş.

Toplumla çelişmeye çok küçük yaşlarda başladı. O günden sonra mutlu olabilecek bir sebep kendine yaratamadı. Yarattıysa da çok zor mutlu oldu. İçindeki yitikliği şiir yazarak gölgeledi.

İlk ağladığında Kibritçi Kız masalı sınıfta yankılanıyordu. Birisinin yerine ilk kez kendisini koydu. Sonra öğrendi ki buna empati diyorlarmış. Ancak büyüdükçe kendisine karşı bir empati çalışması olmadığı için sadece empatiyi sınavlarda soru çıkarsa cevap olarak kullandı.

İnsanları çok zor sevmeye, yaptıklarından zevk almamaya, dışarıda ilgisini çekecek şeylerin olmadığını düşünmeye başladı.

Arkadaşlarıyla beraber olduğunda insanları güldürebilen bir özelliğe sahip. Gözlerinin içine baktığı insanlar gülsün ki karşındaki insanın kafasındaki düşüncelerle,hayal kırıklığıyla ilgilenmesinler. Her zaman ilgilenirler ya hamına.

İlgi istemez. Gerek kalmadı. Övülmekten ve övmekten nefret eder. Bu hayatta mükemmellik namına bir kaç şey olmadığını bilir. Lakin,sınırlı sayıda kalan mükemmellik kırıntısından kendisine de pay düştüğünü bilir. Bu yüzden hayatını mükemmelliğinin zekatını vermekle geçiştiriyor.


Bomboş dünyanın bomboş insanları arasında imkansızı deneyerek hayatını boş işlerle geçirmemeye çalışır. Bazen de "ulan bu kadar aptalın,amaçsızın arasına neden akıllı olan bir insan olarak geldim diyerek kendi tarafından haklı bulunan bir sitemde bulunur."

Neyse sıkıldım. Devamını sonra yazarım.


Hülaguhhan Vuslar S.










[Ne Demişler] Hiç yorum yok

İsmail ÇakırFatih